Kriptolara ABD ve Dünyadan Bir Bakış 


Bu defa kişisel fikirlerimi paylaşmak yerine, ki onu da kısmen yaptım, iki çalışma/anketin detaylarını paylaşmak istiyorum. İlki .Tech Domains adlı kuruluşun linkte görebileceğiniz anketi : https://get.tech/blog/cryptocurrency-report/ Anket Amerikalıların sadece 17%'sinin finans sisteme yüksek oranda güven duyduğunu gösteriyor. Yüzde 26'sı kripto yatırımına sahip (2020'de oran 15%) ve kadın erkek dağılımına baktığımızda yüzde 21 vs yüzde 31 ile  erkeklerin baskın olduğu görülüyor. Bu da "kırmızı giyinmiş mankenli" reklamları açıklıyor olsa gerek.. Ancak makas önceki yıllara göre azalmış.

Nesiller bazında detaya baktığımızda ise Milenyum ve Z kuşaklarının  42% ve 46%'sı kriptoya yatırım yapmış. Ve bunların (milenyum) yüzde 25'i tüm varlıklarını kriptoya yatırmış durumda. Daha önce ben de pek çok mecrada milenyum kuşağının ebeveynlerine oranla toplam varlıklardan ne kadar az pay aldığını ama yükümlülüklerinin ağır olduğunu paylaşmıştım. Tekrar paylaşmakta fayda var (kaynak Fed). Şu anda bu kuşak varlıkların 7%'sine sahip. Ebeveynleri aynı yaştayken 21%'sine sahipti...



Elbette miras ve iş hayatında yükselmeler vs yolu ile bu durum yeniden değişecek ancak net görünen yeni nesiller eskilere oranla hayata daha geriden başladıklarını düşünüyor. Bu siyasette değişim talebinin nedenlerinden bir tanesi. Trump ve Sanders  genç ve dinamik göründükleri için değil sistem dışında göründükleri için popüler durumda. 2030'a doğru seçmen demografisi "gençlere" doğru değişecek. O zaman siyaset ve vaatler de değişmek zorunda kalacak. Bu konuda Overton Penceresi hakkında yazmıştım.

Yeni nesiller teknolojik değişime hızlı adapte oldukları için kriptoya sıcak bakıyorlar ancak aynı zamanda ya kendileri veya ailelerinden birisi son son yıl içinde yaşanan 3 krizden dolaylı veya doğrudan etkilendiği için eskiye güvensizler de. "it could be that many in this generation view bitcoin and cryptocurrency as the only way to climb out of the economic holes they’ve found themselves in."

Devam edelim; yatırımlarda ilk iki sırayı Bitcoin (65%) ve Dogecoin (39%) almış. Bu söz konusu yatırımcıların topyekûn bir şekilde konuya çok hakim olmadığını ve Musk gibi kanaat liderleri veya sosyal medyanın ne kadar etkin olabileceğini gösteriyor. Son yaşanan olaylar ülkemizde de benzer bir durum olduğunu ve bunun tehlikelerini ortaya serdi. Bu istatistik finansal analizden ziyade uzaylılar, illuminati vsden  bahsedenlerin veya 😉🚀🔥 sembolleri ile analizlerini  anlatmaya çalışanların nasıl etkili olduğuna dair bir örnek olsa gerek. Ethereum gibi büyük potansiyele sahip bir coin bile 33% ile Doge'nin arkasında kalmış. 

1 numaralı yatırım motivi elbette para kazanmak. Ancak katılımcıların 42%'si "“The technology’s ability to provide more financial access and equality for the world/Teknolojinin sağlayabileceği yeni finansal varlıklar ve global eşitliği" de öne çıkarmış. Bu kripto para alımı satımı ile değil onlarında rol oynayacağı iş modelleri ile olabilecek bir gelişme. Regülasyonların niteliği işte bu yüzden çok önemli. 

Tıpkı bizde olduğu gibi ABD'de de "çabuk zengin olmak isteyen gençler" eleştirisi var. Yukarıda saydığım ekonomik nedenlerden dolayı böyle bir kesim var olsa da araştırma yatırımcıların sadece 17%'sinin finansal bilgisini az veya ortalama olarak nitelendirdiğini gösteriyor. 61%'si hisse senedi piyasasından para aktarırken 60%'si Hodl'cı. Ancak bu beyana rağmen yatırımcıların 57%'si fiyatları günde 1'den fazla 30%'u ise 3 defadan fazla kontrol ediyor. 

İlginç bir bilgi ise kriptonun kişisel ilişkileri ciddi anlamda etkilemesi "In fact, 60% of crypto investors say their belief or investments in the cryptocurrency have had a negative impact on their personal relationships." Korkarım şu anda durum ülkemizde daha da kötü.  Çalışma biraz daha devam ediyor ancak ben burada kesiyorum. 

Gelelim Coingecko 1Ç 2021 raporuna. Rapor alternatif L1 coinlerin B TC ve ETH'ye oranla çok daha iyi bir performans gösterdiğine dikkat çekmiş. Ancak isimlere baktığınızda konunun BTC değil ETH ile olan rekabet olduğunu görebiliyorsunuz.


Paylaşmak istediğim ikinci nokta stabil coinlerde büyüme. Toplam büyüme çarpıcı olduğu kadar USDT korkusu/yeni sistemler vs nedeni ile alternatifler (USDC) de hızla büyümüş. Akşam yatarken USDT FUD'u içinde uyuyanlardan değilim ancak dominansının kırılmasından memnunum. Stabil coinler sadece kripto işlemleri için kritik değil. DeFi, ödeme sistemleri vs açısından da kritik. Tekrar söylemem gerekirse regülasyonlar bu konuda esnek olmalı. 




Halka açık şirketlerin ellerinde tuttukları BTC grafiği de diğer bir önemli grafik:




DeFi konusunda BSC'nin büyüme hızı çarpıcı, Gas fiyatları nedeni ile bu normal. ETH2 ile durumun değişip değişmeyeceğini göreceğiz ancak kişisel görüşüm ETH ve BSC'nin niteliklerinin kesinlikle aynı olmadığı. (evet ETH obsesifim) 


Öte yandan DeFi'ı överken riskleri de görsel olarak paylaşmak doğru olur, özellikle flash loan saldırıları (açıklamıştım) vb hacklerle ciddi bir kayıp söz konusu. DeFi kavramı non-custodial olsa da hırsızlık her durumda mümkün.



Şu tablo ise doğmaya başlayan yeni finansal sistemin aktörlerini göstermesi açısından paylaşmaya değer, yakında klasik modeller baskıyı daha da net hissedecek, biz de kriptoyu al sak darlığı içine sıkıştırmamalıyız.


Stabil coinlerde "yöntem" farkları bence çok önemli, konu çoktan "USDT'nin karşılığı varmış/yokmuş" noktasından çıkmış durumda. Ancak raporda da belirtildiği üzere özellikle algo bazlı stabil coinler henüz kendisini kanıtlamış değil. Gün gelir elbette bu algoları merkez bankası dijital paraları için de tartışırız....



Rapor NFT'ler ve borsalar üzerinden devam ediyor.  Elbette tamamını okumanızda fayda var.












Comments

Popular posts from this blog