Kripto Para Portföyü Oluştururken

Kripto paralar konusunda DM veya mailime düşen soruların önemli bir kısmı aslında hiç duymadığım XYZ veya ABC coin ile ilgili görüşümü merak ediyor. Cevabım da "maalesef bildiğim bir coin değil" şeklinde oluyor. Gözlemlediğim kadarı ile kripto piyasası temel analizden ziyade çok büyük oranda teknik analiz ile alınan kararlara bağlı olarak işlem görüyor. Çok fazla detay vermeden , kimseye ukalalık taslamadan, kendi portföyümü oluştururken hangi noktalara baktığımı kabaca paylaşmaya çalışacağım. Adı geçen coinler bir al veya sat tavsiyesi olarak okunmamalı, sadece amaca hizmet etmesi maksadı ile yazıda yer bulmuş durumdalar. 

Bitcoin ve Ethereum nitelikleri gereğince oranları değişe bile portföy içinde mutlaka olması gereken 2 kripto. Nedenlerini herkes aşağı yukarı tahmin edebileceği için değinmiyorum. Peki BTC'yi nasıl değerlendirebiliriz? Pek çok değerleme (on chain, off chain vs) modeli olsa da ben temelde 2 nokta üzerinde duruyorum. 

Birinci nokta network etkisi. Daha havalı bir şekilde söylemek gerekirse Metcalfe yasası https://en.wikipedia.org/wiki/Metcalfe%27s_law ama tam olarak da değil. Doların özelliklerinden bir tanesi de dünyada hangi coğrafyada olura olsun kabul görmesi. Yani aynı dili konuşmasanız bile bir mal veya hizmet fiyatlamasında standart oluşturması nedeni ile ticareti olası hale getirmesi. Cüzdan verilerini bu nedenle takip ediyorum. BTC ticarete konu bir varlık olmasa da teorik olarak kullanılabilir olması nedeni ile cüzdan sayısı artıyor mu? Kaç cüzdan aktif? Kaçında BTC var, Kaçı yakın zamanda hareket görmüş, kaçı pasif bir şekilde BTC taşıyor? İşleme konu olan BTC miktarı ortalama/medya ne kadar gibi?  Birbiri ile işlem yapabilecek kişi sayısı artıkça BTC'nin değeri olmasa da önemi daha doğrusu verimliliği artacaktır.

İkinci nokta ise popüler yaklaşım olan BTC'nin dijital Altın olarak fiyatlanması. Yani Altının piyasa payından kapması.


Gördüğünüz  bu tablo Ray Dalio'nun https://www.bridgewater.com/research-and-insights/ray-dalio-what-i-think-of-bitcoin geçtiğimiz günlerde paylaştığı çalışmada bulunuyor. Şu anda piyasa görüşü ve regülasyonlar nedeni ile bir ağırlığa sahip olması mümkün olmasa da ilerideki yıllarda BTC'nin teminat olma özelliği ile de öne çıkacağını düşünüyorum. Doların rezerv para olması konusu tartışılırken en az üzerinde durulan ama aslına en önemli özelliği olan nokta borçlanma piyasalarının derinliği ve güvenilirliğidir. ABD tahvili aldığınızda, teminata koyduğunuzda veya kabul ettiğinizde karşı taraf riski olmadığı var sayılır. Son derece likittir ve büyük işlemler bile yapılsa alış satış spreadi çok açılmaz. Bir noktada bu görüş ve dinamikler değiştiğinde Altın ve Bitcoin farklı bir statüye sahip olacak. Defi konusu tartışılırken en çpk göz ardı edilen noktalardan bir tanesi de bu. 

İçinden geçtiğimiz günlerde BTC'ye temel olarak hangi açılardan baktığımı kabaca paylaştım. Elbette kurumsal alıcılar, madenci satışları, üretim miktarı vs gibi "stok ve akım" göstergeleri de son derece önemli. Ancak şimdilik bu kadarı yeter.

Peki portföyün geri kalanını nasıl oluşturuyorum. 2017 model bir portföyde sadece kriptoları tartışabilirdik. 2021 model bir portföyde Defi konusuna da yer vermek gerekiyor. Bu konuda Eth'nin oynadığı rolün çok önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. ETH2'nin başarılı olacağını düşünsem de portföy yönetimi mantığı içinde yumurtaları farklı sepetlere koymak gerekiyor. Upgrade'in başarısız olması veya yatırımcıların Buterin'e açtığı kredinin sona ermesi durumunda rakip coinler normalin çok üzerinde bir getiri sağlama potansiyeline sahip olacaklar. Bu noktada projelerin niteliğine bakmamız gerekiyor. Yeterli alt yapıyı sağlayabilecek nitelikte bir kaç coin varsa (validator sayısı vs gibi detaylar bir yana) stakeleme durumunda getirisi yüksek olanı tercih etmeye çalışıyorum. Örneğin Polkadot şu anda bu yönü ile öne çıkan coinlerden sadece bir tanesi. 

İkinci nokta yine Defi bağlantılı, Dex'ler yani merkeziyetsiz borsalar. Burada klasik değerleme kalıplarını kullanarak bir fiyat belirlemek daha kolay. Örneğin Uniswap/Sushiswap işlem hacmi üzerinden belli bir ücret alıyor. Ve bunun belli bir kısmı UNI tutanlara aktarılıyor(du). Bu durumda işlem hacmini bildiğimiz/projeksiyon yaptığımız bir varlığımız var ve ne oranda "temettü" verdiğini de biliyoruz. Piyasa değeri/ciro gibi oranları hesaplamamız da mümkün. Yani teoride bir Dex token için fiyat biçebilir ve modelimizin doğru olup olmadığına bağlı olarak fiyatın ucuz/pahalı olup olmadığını speküle edebiliriz. 

Regülasyonlar konusunun yani KYC/AML gibi kritik konuların, ilk aşamada Dex aleminde de kaos yaratması mümkün. Uzun vadede fiyatlar üzerinde var olan belirsizlik kalkacağından ve çekimser kalan pek çok yatırımcının da piyasaya geleceğini düşündüğümden bu gelişme pozitif. Kısa vadede ise doğrudan Defi pozisyonu açmak yerine Link gibi Defi'nin içinde ancak daha dolaylı pozisyonlar taşımayı tercih ediyorum. Band da diğer bir alternatif. 

Son olarak da piyasa trendleri geliyor. Elbette Elon Musk'ın Doge twitlerinden bahsetmiyorum. Başarılı bir şekilde alıp satanlara büyük saygım var ancak benim içinde olmak istediğim veya yorumlamayı doğru bulduğum bir tarz değil. Kısa vadeli temel gelişmeler veya haberleri izlemeyi tercih ediyorum. Popüler bir örnek olan XRP bunlardan bir tanesi. SEC'in davayı kazanacağına inanıyorum ve fakat XRP'nin sorunu davanın doğrudan sonucundan ziyade bir menkul kıymet olarak tanımlanması durumunda ABD kripto borsalarında kottan çıkmasından kaynaklanacak likidite azalması olacak. İkinci bir nokta Tether davası. Tether'in piyasa değeri (malum fiyat burada bir etken değil) 28 Ağustostan günümüze 3 kat artarken USDC yaklaşık 6 kat büyüdü. Bu durumda USDC'nin yeni zinciri olan Stellar veya halihazırda daha önce de bahsettiğim Algorand ve Solana bir anda yatırımcıların gözünde öne çıkan hikayeler oldu. Bu tip hikayeler, dinamik hikayeler, 1 ay sonra önemini kaybedebilir. Bu nedenle hodl stratejisini güden yatırımcılar için doğru bir yaklaşım olmayabilir. Şimdilik burada duralım. 




Comments

  1. Sizin gözünüzde LRC neden ön plana çıktı

    ReplyDelete
  2. Merhaba Şant Bey,

    Altcoinlerde teknik analizin "genelde" çalışmasının sebebi, yatırımcıların teknik analizin çalışacağına inanarak toplu halde hareket etmeleri olabilir mi? Normal şartlarda white paper içerikleri ve teknolojik altyapısına bağlı temel analizin öne çıkması gerekmez mi?
    Teşekkürler.

    ReplyDelete
  3. Merhaba,
    Videolarınız gibi yazı da çok bilgilendirici. Token sayısının kontrolünün bir şirketin insiyatifinde olması durumunda birilerinin insafına kalmıyor muyuz?

    ReplyDelete
  4. Çok başarılı bir yazı olmuş Şant Bey, devamını bekliyorum.

    ReplyDelete
  5. Teşekkürler bugün de birşeyler öğrendik

    ReplyDelete
  6. etheryum 2.0 güncellemesi ggeldikten sonra polkadot, avax gibi platformalar çok cazibesi kalmaz diye düşünmekteyim?

    ya da her malın bir kullanıcısı vardır. söylemi ile portföylerde bulundurmaya devam edilmelimidir?

    ReplyDelete
  7. Çok başarılı bir çalışma olmuş
    Emeğinize sağlık.

    ReplyDelete

Post a Comment

Popular posts from this blog